İş dünyasında sıkça karşılaşılan bir durum, kısa vadede tasarruf sağlamak amacıyla çalışan taleplerinin geri çevrilmesi. Ancak bu yaklaşım, şirketler için beklenmedik maliyetler yaratabiliyor. Örneğin, ayda 35 bin TL maaş alan bir mühendis, zam döneminde 55 bin TL talep ettiğinde, patronun “O kadar etmiyorsun” diyerek işten çıkarması, şirketi ciddi bir kayba sürükleyebilir.
Pozisyonun boş kalması, yeni bir çalışan bulma sürecini uzatıyor. Bu süreçte şirket, yaklaşık 4 ay boyunca ilgili pozisyonu dolduramayabilir. Sonrasında ise yeni bir mühendis, piyasa koşulları nedeniyle 60 bin TL maaşla işe alınmak zorunda kalıyor. Üstelik yeni çalışanın eğitim ve adaptasyon süreci için ek olarak 30 bin TL civarında bir harcama ortaya çıkıyor.
Bu maliyetler sadece maaşla sınırlı kalmıyor. İşten ayrılan çalışanın üzerinde çalıştığı projeler, yeni çalışan gelene kadar aksayabiliyor. Örnek, proje teslimi 2 ay gecikebilir ve bu durum bazı müşteri kayıplarına yol açabilir. Şirket, kısa vadede 20 bin TL tasarruf sağlamak için zam vermeyi reddederken, uzun vadede yüzbinlerce liralık bir zarara uğrayabilir.
Uzmanlar, “Çalışan maliyeti çoğu zaman görünmeyen bir kalemdir. Ancak kaybedildiğinde veya işten ayrıldığında maliyeti gözle görülür şekilde ortaya çıkar” uyarısında bulunuyor. Şirketlerin, çalışanlarını elde tutmanın kısa vadeli maliyetini göz ardı etmemesi gerektiği açıkça görülüyor




