Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,2'lik bir artışla 16 milyon 89 bin 450 kişiye yükseldi. Sektörler bazında incelendiğinde ise en dikkat çekici yükseliş inşaatta yaşandı. İnşaat sektöründeki ücretli çalışan sayısında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,2 oranında bir artış gerçekleşti. Bu artış, çalışan sayısının 134 bin 733 kişi artması anlamına geliyor.
Yayımlanmaya başlandığı Ocak 2009'dan bu yana geçen 200 ayın en yüksek seviyesine ulaşan sektördeki istihdam, bir önceki rekor olan Temmuz ayındaki 2 milyon 671 kişilik seviyeyi de geride bıraktı.
Alt Gruplarda Gözlemlenen Yoğunlaşma
Ağustos ayında açıklanan rekor istihdam rakamlarının alt gruplara dağılımı da sektörel hareketliliği ortaya koyuyor. Toplam çalışan sayısının 1 milyon 316 bin 892'si bina inşaatında, 258 bin 390'ı bina dışı yapıların inşaatında ve 436 bin 53'ü ise özel inşaat faaliyetlerinde istihdam edildi.
Alt gruplardaki yıllık artış oranları da yüksek bir ivmeyi işaret ediyor: Bina inşaatındaki artış yüzde 8,4, bina dışı yapıların inşaatındaki artış yüzde 5,1 ve özel inşaat faaliyetlerindeki artış yüzde 5 olarak kaydedildi. Bu dağılım, bina yapımı faaliyetlerinin istihdam artışında belirleyici bir rol oynadığını gösteriyor.
Uzman Görüşleri: Rekorun Ardındaki Dinamikler
İnşaat sektöründeki bu istihdam artışı, uzmanlar tarafından farklı katmanlarda değerlendiriliyor. Artışın temel nedenleri arasında kamu kaynaklı altyapı ve kentsel dönüşüm projelerinin son aylarda yeniden hız kazanması öne çıkıyor. Özellikle yerel seçim öncesinde başlatılan pek çok projenin tamamlanma aşamasına gelmesi, sahadaki işgücü talebini yükseltti.
Özel sektörün de düşük satış hızına rağmen üretimi sürdürme stratejisi, istihdamı destekleyen bir diğer faktör olarak belirtiliyor. Firmalar, finansman maliyetinin yüksekliğine karşın maliyet artışlarının da sürmesi nedeniyle, bekleme maliyetinden kaçınarak "tamamla, satamasan da elde et" yaklaşımını benimsiyor. Ayrıca, kayıt dışı istihdamın kayıt altına alınmasındaki geçici düzeltmelerin de kısa vadede istatistikleri yukarı çekebileceği ifade ediliyor.
Uzmanlar, sektörün yüksek maliyet ortamına rağmen ekonomi içinde en fazla istihdam üreten alan olma özelliğini koruduğunun altını çiziyor.
Ekonomik Büyümede İnşaatın Lokomotif Rolü
Sektör temsilcileri ve uzmanlar, istihdamdaki bu rekorun, inşaatın ekonomik büyümedeki lokomotif rolünü güçlendirdiğini vurguluyor. Deprem bölgesindeki konut üretimi, sosyal konut projeleri, özel sektörün konut yatırımlarına devam etmesi, kentsel dönüşüm projeleri ve kamu altyapı ihalelerinin hızlanması gibi çok sayıda büyük ölçekli projenin eş zamanlı ilerlemesi bu rekorun oluşmasında etkili oldu.
Konutta canlı talebe rağmen stokların azalmasının, son aylarda özel sektörü proje üretimine teşvik ettiği belirtiliyor. Bu bağlamda, konut alanındaki arzın hızlandırılması ve üretimin artırılması ihtiyacı da dile getiriliyor.




