İstanbul'da yaşayan milyonlarca insanın aklındaki en önemli soru: "Oturduğum ilçe depreme ne kadar güvenli?" Bu soru, özellikle son dönemde Prof. Dr. Naci Görür gibi önde gelen yer bilimcilerin Marmara Denizi'nde beklenen büyük depremle ilgili art arda yaptığı uyarılarla daha da önem kazandı. Bu içerik, AFAD'ın en güncel tehlike haritaları, zemin etütleri ve uzmanların bilimsel senaryoları ışığında hazırlanmış en kapsamlı rehber niteliğindedir.
Amacımız, bilgi kirliliğinden uzak, bilimsel verilere dayalı, İstanbul'un 39 ilçesini 4 ayrı risk bölgesine ayırarak net bir tablo sunmaktır. Unutmayın, depremde kaderimizi belirleyen şey fay hattına yakınlık kadar, yaşadığımız zemin ve oturduğumuz binanın kalitesidir.
İstanbul Neden Kırmızı Alarm Veriyor? Bilimsel Arka Plan
İstanbul'un en büyük tehlikesi, Marmara Denizi'nin içinden geçen Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın (KAF) Adalar segmentidir. Bilim insanları, bu fay kolunda biriken enerjinin 7.2 ila 7.6 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyelinin çok yüksek olduğu konusunda hemfikir. Tehlikeyi büyüten iki ana faktör var:
-
Fay Hattına Yakınlık: Güneydeki ilçeler, bu fay hattına sadece 15-20 km mesafededir.
-
Zemin Yapısı: Özellikle güney kıyı şeridi, deprem dalgalarını büyüterek hasarı artıran alüvyon, dolgu ve zayıf zeminlerden oluşmaktadır.
Uzmanlardan Son Uyarılar: "Zaman Daralıyor"
Prof. Dr. Naci Görür, "Depremin eli kulağında, hazırlık için kaybedecek bir saniyemiz bile yok" diyerek defalarca uyardı. Uzmanların üzerinde birleştiği ortak görüş, İstanbul'un depreme hazırlık konusunda zamana karşı yarıştığıdır. Bu içerik, bu hazırlık sürecinde size yol göstermeyi amaçlamaktadır.
İstanbul'un 4 Bölgeli Deprem Tehlike Haritası ve İlçe Analizleri
İstanbul'daki 39 ilçeyi, fay hattına yakınlık, zemin yapısı (kayaç, alüvyon, dolgu) ve deprem dalgalarını büyütme potansiyellerine göre 4 ana bölgeye ayırdık.
1. Bölge: Çok Yüksek Riskli İlçeler (Fay Hattı ve Zayıf Zemin Kuşağı)
Bu ilçeler, hem fay hattına en yakın konumda olmaları hem de zemin yapılarının (eski dere yatakları, alüvyon ovalar, sahil dolguları) deprem etkisini katbekat artırma potansiyeli nedeniyle en tehlikeli grupta yer almaktadır. Zemin sıvılaşması riski bu bölgelerde en üst seviyededir.
-
Adalar (Tamamı, fay hattına direkt yakınlığı nedeniyle)
-
Avcılar (Özellikle sahil ve Ambarlı kesimleri)
-
Bakırköy (Yeşilköy, Florya, Ataköy sahil şeridi)
-
Beylikdüzü (Gürpınar, Yakuplu ve sahil kesimleri)
-
Büyükçekmece (Sahil şeridi ve alçak bölgeler)
-
Kadıköy (Moda, Caddebostan, Fenerbahçe gibi sahil dolgu alanları ve Kurbağalıdere çevresi)
-
Kartal (Sahile yakın düzlükler ve sanayi bölgeleri)
-
Küçükçekmece (Göl havzası ve sahil kesimi, en riskli alanlardan biridir)
-
Maltepe (Sahil dolgu alanları ve Başıbüyük gibi heyelan riski taşıyan bölgeler)
-
Pendik (Sahil şeridi ve alçak sanayi bölgeleri)
-
Tuzla (Tersaneler bölgesi ve sahil kesimi)
-
Zeytinburnu (Sanayi bölgeleri ve sahil kesimi)
2. Bölge: Yüksek Riskli İlçeler (Tarihi Yarımada ve Geçiş Bölgeleri)
Bu ilçeler, fay hattına yakınlıkları devam etmekle birlikte, zemin yapısı olarak birinci bölgeye göre kısmen daha iyidir. Ancak Tarihi Yarımada gibi eski yapı stoğunun yoğun olduğu bölgeler ve Boğaz'ın dolgu alanları riski artırmaktadır.
-
Ataşehir (Kayışdağı gibi sağlam zeminlere sahip olsa da, güneydeki alçak ve dereye yakın mahalleleri risklidir)
-
Bahçelievler (Çoğunlukla düz ve alüvyon zemin yapısı nedeniyle yüksek risk taşır)
-
Bağcılar (Yoğun yapılaşma ve kısmen zayıf zemin yapısı)
-
Bayrampaşa (Eski dere yatağı üzerine kurulu olması riski artırır)
-
Beşiktaş (Bebek, Ortaköy gibi sahil dolgu alanları riskli, iç kesimler daha sağlam)
-
Beyoğlu (İstiklal Caddesi çevresi nispeten sağlamken, Kasımpaşa gibi dere yatakları risklidir)
-
Esenler (Yoğun yapılaşma ve zayıf zemin yapısı)
-
Esenyurt (Haramidere ve çevresindeki zemin yapısı nedeniyle yüksek risk taşır)
-
Fatih (Tarihi Yarımada'nın güney kıyıları ve Haliç'e yakın bölgeler çok risklidir)
-
Güngören (Yoğun nüfus ve yapılaşma, zemin yapısı orta-zayıf)
-
Sultanbeyli (Yüksek ve tepelik olmasına rağmen gölet çevresi ve bazı eski maden alanları riskli)
-
Üsküdar (Sahil kesimi ve alçak mahalleler riskli, tepeler daha güvenli)
3. Bölge: Orta Riskli İlçeler (İç Kesimler ve Sağlam Zeminler)
Fay hattına olan mesafenin artması ve zemin yapısının genel olarak daha iyi olması bu ilçelerdeki riski azaltmaktadır. Ancak bu, "güvenli" oldukları anlamına gelmez. Kötü bir bina burada da yıkılabilir.
-
Arnavutköy (Karadeniz'e yakın kısımları sağlam, güneyi daha riskli)
-
Başakşehir (Bahçeşehir ve Kayaşehir gibi yeni kurulan bölgeler sağlam zemin üzerine inşa edilmiştir)
-
Beykoz (Sahil şeridi ve dere yatakları hariç, kuzeydeki ormanlık ve tepelik alanlar İstanbul'un en sağlam zeminlerindendir)
-
Çekmeköy (Genellikle sağlam bir zemine sahiptir)
-
Eyüpsultan (Haliç çevresi riskli, Kemerburgaz ve Göktürk gibi kuzey bölgeleri çok daha güvenlidir)
-
Gaziosmanpaşa (Zemin yapısı değişkenlik gösterir, orta riskli kabul edilir)
-
Kağıthane (Dere yatakları ve vadi tabanları riskli, tepeler daha sağlam)
-
Sancaktepe (Genel olarak sağlam zemin yapısıyla öne çıkar)
-
Sarıyer (Boğaz sahili ve dere yatakları riskli, Zekeriyaköy, Uskumruköy gibi kuzey köyleri İstanbul'un en güvenli alanlarındandır)
-
Silivri (Güney sahili yüksek risk taşırken, kuzeye gidildikçe zemin sağlamlaşır ve risk azalır)
-
Şişli (Genellikle sağlam zeminlere sahip olsa da, yoğun ve eski yapı stoğu riski artırabilir)
-
Ümraniye (Genellikle sağlam zeminlere sahiptir)
4. Bölge: En Düşük Riskli İlçeler (Kuzeydeki Kaya Zeminler)
Bu bölgeler, hem fay hattına en uzak mesafede olmaları hem de İstanbul'un en yaşlı ve sağlam kayaçları (Paleozoik) üzerinde yer almaları nedeniyle depremden en az etkilenmesi beklenen yerlerdir.
-
Çatalca (İstanbul'un en sağlam zeminlerine sahip ilçelerinden biridir)
-
Şile (Karadeniz kıyısındaki sağlam kaya zeminleriyle en güvenli bölgelerdendir)
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
S: Zemin kötü olsa bile yeni ve sağlam bir bina hayat kurtarır mı? C: Kesinlikle evet. Depremde can kaybının birincil nedeni zemin değil, mühendislik hizmeti almamış, yönetmeliklere uymayan çürük binalardır. Sağlam zemindeki çürük bir bina, riskli zemindeki sağlam bir binadan çok daha tehlikelidir.
S: Avrupa Yakası mı, Anadolu Yakası mı daha riskli? C: Bu yanlış bir ayrımdır. Risk, kıtalara göre değil, bir ilçenin fay hattına ve Marmara Denizi'ne olan güney kıyı şeridine yakınlığına ve zemin yapısına göre değişir. Her iki yakada da çok yüksek riskli ve düşük riskli ilçeler mevcuttur.
S: Binamın riskli olup olmadığını nasıl anlarım? C: Binanızın risk durumunu öğrenmek için belediyenize veya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından lisanslandırılmış risk tespit kuruluşlarına başvurarak "Deprem Risk Raporu" hazırlatmanız en kesin yoldur.
Korku Değil, Bilgi ve Önlem Hayat Kurtarır
Bu detaylı analiz, korku ve paniğe kapılmak için değil, bilinçlenmek ve doğru adımları atmak için bir yol haritasıdır. Yaşadığınız ilçenin risk durumu ne olursa olsun, önceliğiniz daima oturduğunuz binanın güvenliğinden emin olmak olmalıdır. Bilgilenin, binanızı kontrol ettirin ve afet planınızı bugünden yapın.
Kaynaklar
- Afad. Alındığı Yer: Türkiye Deprem Tehlike Haritası . Alındığı Tarih: 3 Ekim 2025 | Arşiv Bağlantısı
- IBB - Deprem Zemin. Alındığı Yer: OLASI DEPREM KAYIP TAHMİNLERİ İLÇE KİTAPÇIKLARI. Alındığı Tarih: 3 Ekim 2025 | Arşiv Bağlantısı




