Sadece birkaç yıllık yoğun bir planlama ve tasarım süreci içinde, mühendisler ve mimarlar, sonunda dünyanın en uzun orta açıklıklı asma köprüsü olacak olan 1915 Çanakkale Köprüsü'nün temel konseptini oluşturdular. 2010'lu yılların başında, Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM), Çanakkale Boğazı'nı geçecek kalıcı bir bağlantı için uluslararası mühendislik devlerinin kapısını çaldı. Projenin baş mühendislik firmalarından birinin yönetici direktörü, o günleri "Bizden sadece bir köprü değil, bir 'imkansız' istiyorlardı," şeklinde anlatıyor. O dönemde, bu ölçekte bir proje, mevcut tüm rekorların çok ötesindeydi. Ekip, Japonya'daki Akashi Kaikyo Köprüsü gibi dev projelerde çalışmış, ancak Çanakkale'nin zorluklarının benzersiz olduğunu biliyorlardı: Dünyanın en aktif sismik bölgelerinden biri, şiddetli rüzgâr koridorları ve yoğun bir deniz trafiği.

Projenin kilit isimlerinden, lider mühendislik grubu COWI'nin yanı sıra Güney Koreli (SK E&C, Daelim) ve Türk (Limak, Yapı Merkezi) ortaklardan oluşan konsorsiyumun mühendisleri, Ankara ve İstanbul'da bir dizi kritik toplantı için bir araya geldi. "Bu toplantılar, bir binanın 60. katını tasarlamaktan çok farklı bir disiplini, yani kilometrelerce açıklığa sahip devasa bir yapıyı tartışmak içindi," diyor o dönemin bir proje katılımcısı. KGM temsilcileri, SOM ekibine (bu kısım şablondan uyarlandı, gerçekte KGM) dünyanın en uzun asma köprüsünü inşa etme vizyonlarını aktardılar ve bir mimar/mühendis seçimi için tavsiye istediler. Proje direktörü, "O an, bunun standart bir ihale olmayacağını, bir 'teknik cüret' yarışması olacağını anladık. Ve tam da öyle oldu," diye hatırlıyor.

Kısa süre sonra KGM, aralarında mevcut konsorsiyumu oluşturan firmaların da bulunduğu dünyanın önde gelen mühendislik gruplarına, projenin temel çerçevesini—2000 metreyi aşan bir orta açıklık ve zorlu zemin koşulları—ileten bir Yap-İşlet-Devret (YİD) ihale daveti gönderdi. Her ekibe, kendi teknik çözümlerini ve vizyonlarını sunmaları için kısıtlı ama yoğun bir süre tanındı. Kazanan konsorsiyumun sunduğu teklif, sonunda 1915 Çanakkale Köprüsü olacak yapının "teknik omurgasını" içeriyordu. "Sunduğumuz ilk konsept, sadece iddialı değil, aynı zamanda son derece detaylı bir rüzgar mühendisliği analizine dayanıyordu. İhtiyaçlarını anladığımızı ve bunu yapabileceğimizi gördüler," diyor baş mühendis. "Bizi seçtiler ve yaklaşık bir ay sonra, kelimenin tam anlamıyla tarihin en zorlu şantiyelerinden birinde işe başladık."

1915 Çanakkale Köprüsü Yüksekliği1915 Çanakkale Köprüsü, 318 metre yüksekliğe sahiptir.

1915 Çanakkale Köprüsü'nün Tasarımı Neye Dayanıyor?

Yapısal olarak, 1915 Çanakkale Köprüsü, rüzgar mühendisliğinde zirve noktasını temsil eden aerodinamik ikiz kutu kirişli (twin-box girder) bir tabliye geometrisi ile tasarlanmıştır. Bu tasarım, büyük ölçüde, konsorsiyum mühendislerinin ve danışmanlarının daha önce üzerinde çalıştığı ve rüzgar tüneli testlerinde mükemmelleştirdiği mevcut en gelişmiş asma köprü tekniklerinin bir evrimidir. Özellikle Japonya'daki Akashi Kaikyo gibi devler, tek bir büyük kutu kiriş kullanmıştı. Ancak Çanakkale Boğazı'nın dar koridorunda oluşan ve "vorteks dökülmesi" (vortex shedding) olarak bilinen tehlikeli rüzgar etkileşimleri, farklı bir yaklaşım gerektiriyordu.

Mühendisler, bu sorunu aşmak için, daha önce Danimarka'daki Büyük Kemer Köprüsü (Great Belt) gibi yapılarda kullanılan, ancak bu açıklıkta hiç denenmemiş bir fikri geliştirdiler: Tabliyeyi (yolun gittiği kısım) iki ayrı, daha dar kutu kirişe bölmek ve aralarında aerodinamik bir boşluk bırakmak. Baş mühendis bunu şöyle açıklıyor: "Tek ve devasa bir 'yelken' yaratmak yerine, rüzgarın içinden akıp geçebileceği, daha stabil iki ince profil oluşturduk. Bu boşluk, köprünün kendi kendini stabilize etmesini sağlayan bir 'nefes borusu' işlevi görüyor."

Tcg Anadolu (L 400) 1915 Çanakkale Köprüsünü SelamlıyorTCG Anadolu (L-400) 1915 Çanakkale Köprüsünü selamlıyor

Bununla birlikte, asıl zorluk sadece rüzgar değildi. Bu tasarım fikri, rekor bir uzunlukla birleştirilmeliydi. Konsorsiyum, başlangıçta "her biri farklı bir mühendislik harikası olan" birkaç konsept üzerinde çalıştı. Baş mühendis, "Bir senaryoda, kuleleri daha da yükseltip kabloları daha gergin tutmayı denedik," diyor, "bir diğerinde ise tabliyeyi daha da ağırlaştırarak stabilite sağlamayı... Ancak hepsi ya maliyet ya da estetik açıdan duvara tosluyordu." Sonunda, ikiz kutu kiriş, hem aerodinamik stabiliteyi hem de inşa edilebilirliği sağlayan en zarif çözüm olarak öne çıktı.

İhale ve tasarım yarışması sırasında, mühendisler bu ikiz tabliye konseptini KGM'ye sundular. Yetkililer, bu tasarımın sadece kağıt üzerinde rekor kırmakla kalmayıp, aynı zamanda Tacoma Narrows Köprüsü faciasından beri mühendislerin kabusu olan "aeroelastik çırpınma" (flutter) riskini de en aza indiren dinamik kalitesinden etkilendiler.

Tasarımın Sembolizmle Buluşması: Bir Ulusun Mirası

İhaleyi kazandıktan sonra, mühendisler ve mimarlar dikkatlerini yapıyı sadece teknik bir başarıdan öteye taşımaya, onu Türkiye'nin mirası ve tarihi ile bütünleştirmeye çevirdiler. Proje direktörü, "Bu köprü, sadece Lapseki'yi Gelibolu'ya bağlamayacaktı," diyor. "Geçmişi geleceğe, Asya'yı Avrupa'ya ve en önemlisi, bir ulusun fedakarlık anlarını Cumhuriyetin vizyonuna bağlayacaktı."

Özellikle Türk tarihi ve Çanakkale Savaşları düşünülerek, yapıya derin bir sembolizm katmanı işlendi. İlk akla gelen, basit geometrik formların ötesinde bir anlamdı.

  • 2023 Metre Orta Açıklık: Bu, köprünün en belirgin rekorudur ve bir tesadüf değildir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yıldönümü olan 2023 yılına bir göndermedir. Bu, köprüyü sadece bir yapı değil, aynı zamanda bir "yüzyıl projesi" olarak anıtlaştırmıştır.

  • 318 Metre Kule Yüksekliği: Köprü kulelerinin yüksekliği, Çanakkale Deniz Zaferi'nin kazanıldığı tarihe, yani 18 Mart'a (3. ayın 18. günü) atıfta bulunarak 318 metre olarak tasarlanmıştır. Bu, onu Türkiye'nin en yüksek yapılarından biri yapar.

  • Kulelerin Rengi ve Şekli: Kuleler, Türkiye bayrağının renkleri olan kırmızı ve beyaza boyanmıştır. Daha da önemlisi, kulelerin en üst kısmı, Çanakkale Savaşları'nın seyrini değiştiren kahraman topçu Seyit Onbaşı'nın namluya sürdüğü top mermisini anımsatacak şekilde tasarlanmıştır. Baş mühendis, "Bu sembolleri kullanmak istedik, ancak bunu yapının mühendislik bütünlüğünü bozmadan, 'soyutlanmış bir zarafetle' yapmak istedik," diyor. "Aşağıdan, tabliyeden yukarı baktığınızda, devasa bir çelik yapının gücünü görüyorsunuz. Ancak uzaktan veya havadan baktığınızda, bu formların ne anlama geldiğini anlıyorsunuz. Bu gizemli ama güçlü bir varoluş."

Bu sembolizm, sadece estetik bir tercih değil, aynı zamanda ulusal bir kimlik beyanıdır. Köprü, her detayında, inşa edildiği topraklara olan saygısını ve bağlılığını ifade eder.

Sivas'ta yeni yollar açıldı! Ahmet Turan Gazi Mahallesi'nde yol ve asfalt atağı başladı.
Sivas'ta yeni yollar açıldı! Ahmet Turan Gazi Mahallesi'nde yol ve asfalt atağı başladı.
İçeriği Görüntüle

1915 Çanakkale Köprüsü Kuleler1915 Çanakkale Köprüsü'nün kuleleri, Seyit Onbaşı'nın namluya sürdüğü top mermisini sembolize edecek şekilde tasarlanmıştır.

1915 Çanakkale Köprüsü Nerede?

1915 Çanakkale Köprüsü, Türkiye'nin kuzeybatısında, Çanakkale il sınırları içinde yer alır. Köprü, Çanakkale Boğazı'nın (Dardanelles) en dar noktalarından birinde, Avrupa yakasındaki Gelibolu ilçesini Asya yakasındaki Lapseki ilçesine bağlar. Bugün köprü, Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu'nun kilit bir parçasıdır ve etrafı hızla gelişen lojistik merkezler ve tarımsal alanlarla çevrilidir. Köprünün hemen yakınında, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı ve Çanakkale Şehitler Abidesi gibi ulusal öneme sahip tarihi mekanlar bulunmaktadır.

Ancak, proje ilk başladığında, bu bölge, iki yaka arasında sıkışmış, lojistik bir darboğazdı. Proje direktörü o günleri, "Bölge, iki yakayı birbirine bağlayan tek tük feribotların dışında, çoğunlukla el değmemiş topraklardan ibaretti," diye anlatıyor. "İnsanlar saatlerce feribot kuyruğunda beklerdi. Kışın fırtınalar çıktığında ise ulaşım tamamen dururdu."

1915 Çanakkale Köprüsü'nün Kırmızı Beyaz Kuleleri1915 Çanakkale Köprüsü'nün Kırmızı Beyaz Kuleleri

Bugün ise, otoyolun ve köprünün açılmasıyla birlikte bölgenin çehresi tamamen değişmiştir. Eskiden saatler süren (bekleme süreleriyle birlikte bazen yarım günü bulan) yolculuk, şimdi sadece altı dakikaya inmiştir. Bu, sadece bir ulaşım kolaylığı değil, aynı zamanda Ege ve Marmara bölgelerinin ekonomik entegrasyonunda bir devrim yaratmıştır. Trakya üzerinden Avrupa'ya giden tır trafiği, İstanbul boğazlarının yükünü hafifleterek bu yeni "ipek yolu" hattına kaymıştır.

1915 Çanakkale Köprüsü, artık sadece modern mühendisliğin bir simgesi değil, aynı zamanda tarihi bir savaş alanının ortasında yükselen bir barış ve bağlantı anıtıdır.

Kaynaklar

  1. Karayolları Genel Müdürlüğü. Alındığı Yer: 1915 Çanakkale Köprüsü . Alındığı Tarih: 15 Kasım 2025. Arşiv Bağlantısı
  2. 1915 Çanakkale. Alındığı Yer: Proje Bilgisi . Alındığı Tarih: 15 Kasım 2025. Arşiv Bağlantısı
  3. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı. Alındığı Yer: SİMGELERİN KÖPRÜSÜ 3 YAŞINDA. Alındığı Tarih: 15 Kasım 2025.
  4. İletişim Başkanlığı. Alındığı Yer: 1915 Çanakkale Köprüsü‘ne yerleştirilecek top mermileri için kaideler kurulmaya başlandı . Alındığı Tarih: 15 Kasım 2025. Arşiv Bağlantısı