2026 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'ndan derlenen bilgilere göre, inşaat sektörü 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından hız kazanan kentsel dönüşüm ve yeniden imar çalışmaları sayesinde bu yıl da ekonominin lokomotifi olma rolünü sürdürdü. Sektör, bir yandan güçlü bir büyüme ivmesi yakalarken, diğer yandan maliyet baskısı, finansmana erişimdeki zorluklar, nitelikli iş gücü eksikliği, ham madde tedarikinde yaşanan aksaklıklar ve yurt dışı pazarlarda yaşanan kayıplarla mücadele etmeye devam etti.
Sürdürülebilirlik Odaklı Teknolojiler Ön Planda
Sürdürülebilir ve çevre dostu bir inşaat sektörüne ulaşma hedefi, sektöre yeni teknolojileri entegre etme zorunluluğunu beraberinde getirdi. Karbon-nötr beton kullanımı, yapay zeka entegrasyonu, üç boyutlu yazıcılarla yapım teknikleri, enerji verimliliğini artıran akıllı malzemeler, geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı ve insansız hava araçlarıyla (İHA) izleme gibi uygulamalar giderek önem kazandı. Bu teknolojik atılımlar, sektörü verimlilik, maliyet etkinliği ve risk yönetimi açısından dönüştürürken, yeni standartlara uyum sürecini de zorunlu kıldı.
İnşaat Sektöründe İkiz Dönüşüm ve Rekabet Gücü Artışı Hedefi
Gelecek yılın odak noktası, inşaat sektörünün "ikiz dönüşüm" olarak adlandırılan yeşil ve dijital dönüşüm süreçlerinin ülke önceliklerine uygun olarak ilerletilmesi olacak. Bu kapsamda, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan, sürdürülebilir, güçlü tedarik zincirlerine sahip, düşük karbonlu yapı malzemelerini rekabetçi maliyetlerle üretebilen ve teknolojik kabiliyeti yüksek bir inşaat sektörü yapısının oluşturulması amaçlanıyor. Aynı zamanda, sektörün uluslararası rekabet gücünü artırıcı çalışmalar ön planda tutulacak.
Uluslararası Başarıda Köprü ve Demir Yolu Projeleri Lider
Türk müteahhitlik firmaları, 1972'den Temmuz 2025'e kadar 137 farklı ülkede toplam $543.61 milyar değerinde 12 bin 627 projeyi başarıyla üstlendi. Bu projeler arasında ilk sırayı %14,1’lik payla kara yolu, tünel ve köprü inşaatları alırken, geçen yıl firmalar en çok %26,1 payla demir yolu projelerine odaklandı. Sektör, yurt dışı pazarlarda daha fazla derinleşmek ve yeni pazarlara açılmak için marka bilinirliğini artırmaya yönelik devlet desteklerini sürdürecek.
Bu büyük hedefler doğrultusunda, sektörde sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla mevzuat çalışmaları yapılacak ve mevcut bina stokunun enerji performansını iyileştirmeye yönelik finansal ve teknik teşvik araçları geliştirilecek. Ayrıca, **"Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi"**nin yaygınlaştırılarak yeşil binalar ve yerleşmelerin sertifikalandırılması sağlanacak.
Nitelikli İş Gücü ve AR-GE Faaliyetlerine Yeni Düzenlemeler
Sektörün teknolojik kabiliyetini yükseltme hedefi, nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Bu amaçla, üniversitelerin mimarlık ve mühendislik müfredatları; Yapı Bilgi Modellemesi (BIM), döngüsel ekonomi ve enerji verimliliği gibi teknik alanların yanı sıra hukuk, sözleşme, proje ve risk yönetimi gibi yönetsel konuları kapsayacak şekilde yeniden düzenlenecek.
Ayrıca, inşaat ekosisteminde dijitalleşmenin hızlandırılması, teknik müşavirlik hizmetlerinin desteklenmesi ve firmaların uluslararası rekabet gücünün artırılması temel öncelikler arasında yer alacak. Yenilikçilik ve AR-GE faaliyetleri teşvik edilerek, akademik katkının artırılmasına yönelik yeni araçlar geliştirilecek. Tüm bu çalışmalar sonucunda gelecek yıl için yurt dışı teknik müşavirlik hizmetleri toplam proje tutarının $210 milyon, yurt dışı müteahhitlik hizmetleri iş hacminin ise $28 milyar olması bekleniyor.




