Seramik kaplaması, bir mekanın karakterini, temizliğini ve estetiğini belirleyen en önemli unsurlardan biridir. İster banyo, ister mutfak, isterse bir teras olsun, doğru uygulanmış bir seramik yüzey yıllar boyu ilk günkü görünümünü ve sağlamlığını korur. Ancak bu kusursuz sonuca ulaşmak, sadece güzel bir seramik seçmekten çok daha fazlasını gerektirir. İşin sırrı, profesyonellerin harfiyen uyduğu teknik kurallarda ve detaylara gösterilen özende saklıdır.
İşte bir seramik kaplamasını sıradan bir işçilikten bir sanat eserine dönüştüren, hem estetik hem de uzun ömürlülük vadeden 8 temel kural.
1. Kullanılacağı Yere Uygun, 1. Kalite Seramik Seçimi
Bir seramiğin "1. kalite" olması, sadece lekesiz ve deseni düzgün olduğu anlamına gelmez. Bu terim, aynı zamanda ürünün kalibrasyonunu, yani tüm seramiklerin birebir aynı boyutlarda ve kalınlıkta olduğunu ifade eder. Düşük kaliteli seramiklerde milimetrik boyut farkları olabilir ve bu farklar, derz çizgilerinin bir süre sonra kaçmasına, şaşırmasına neden olarak tüm estetiği bozar. 1. kalite ürünler, kusursuz bir başlangıç için pazarlık kabul etmeyen ilk adımdır.
Her seramik her alanda kullanılamaz. Örneğin, duvar seramikleri zemin için yeterince dayanıklı değilken, zemin seramikleri duvara gereksiz yük bindirebilir. Yoğun trafik olan bir iş yeri zemini için aşınma (PEI) değeri yüksek ürünler, banyo gibi ıslak zeminler için kaydırmazlık (R) değeri yüksek ve su emme oranı düşük porselen seramikler, dış mekanlar için ise dona karşı dayanıklı ürünler tercih edilmelidir. Doğru seramiği doğru yerde kullanmak, kaplamanın ömrünü doğrudan belirler.
En İyi 10 Seramik Markası listesinden ülkemizde sıklıkla tercih edilen markalara göz atabilirsiniz.
2. Doğru Yapıştırıcı ve Derz Dolgu Tercihi
Seramik yapıştırıcısı, sistemin temel taşıyıcısıdır ve seramiğin kendisi kadar önemlidir. Standart bir yapıştırıcı her yüzeye uygun olmayabilir. Örneğin yerden ısıtmalı sistemlerde, dış mekanlarda veya alçıpan gibi esneme potansiyeli olan yüzeylerde mutlaka esnek (S1 veya S2 sınıfı) yapıştırıcılar kullanılmalıdır. Büyük ebatlı seramikler de ağırlıkları ve genleşme riskleri nedeniyle yine esnek yapıştırıcılara ihtiyaç duyar. Yanlış yapıştırıcı seçimi, seramiklerin zamanla yerinden oynamasına veya çatlamasına neden olabilir.
Derz dolgusu ise sadece seramikler arasındaki boşluğu dolduran bir malzeme değildir; aynı zamanda sistemin esnekliğini sağlayan ve su geçişini engelleyen bir bariyerdir. Tıpkı yapıştırıcı gibi, kullanılacağı yere göre derz dolgusu da değişir. Banyo gibi sürekli ıslak ve kimyasallarla temas eden alanlarda küf ve bakteri oluşumuna karşı dirençli, silikonlu veya epoksi bazlı derzler tercih edilmelidir. Derz renginin seramikle uyumu ise estetik bütünlüğü tamamlayan son dokunuştur.
Seramik seçiminde Seramik uygulamalarında hangi tip yapıştırıcıyı kullanmalıyız? konusu size rehberlik edecektir.
3. Seramiğin Uygulandığı Zeminin Pürüzsüz ve Düzgün Olması
Uygulama yapılacak yüzeyin (şap veya sıva) pürüzsüz ve teraziye alınmış olması, en kritik kurallardan biridir. Seramik yapıştırıcısı, zemindeki eğrilikleri veya çukurları düzeltmek için bir dolgu malzemesi değildir. Eğer zemin dalgalıysa, seramikler de bu dalgayı takip eder ve sonuçta "lippage" olarak bilinen, seramik kenarları arasında kot farkları oluşur. Bu durum hem kötü bir görüntü yaratır hem de takılma ve yaralanma riski oluşturur. Uygulama öncesi zemin tesviye şapı ile tamamen düzeltilmelidir.
Yüzeyin düzgünlüğü kadar, yapıştırıcının tutunacağı bir yüzeye sahip olması da önemlidir. Özellikle parlak veya boyalı yüzeyler, yapıştırıcının sağlıklı bir şekilde yapışmasını engeller. Bu nedenle uygulama yapılacak yüzeyin aderansını artırmak için "pürüzlü" bir dokuya sahip olması gerekir. Gerekirse yüzey zımparalanmalı, çentiklenmeli veya uygun bir astar malzemesi sürülerek yapıştırıcının tutunması için ideal bir zemin hazırlanmalıdır.
4. Seramiğin Boşluksuz Yapıştırılması
Seramiğin altına yapıştırıcı sürüldükten sonra yüzeye aplike edildiğinde, altında hiçbir boşluk kalmamalıdır. Eğer seramiğin altında boşluk kalırsa, o nokta zayıf bir alan oluşturur. Üzerine gelecek sivri bir darbe veya ağır bir eşyanın düşmesi, seramiğin o boşluktan kolayca kırılmasına neden olur. İyi bir uygulamada, seramiğe hafifçe vurulduğunda her yerinden tok bir ses gelmelidir. Boşluklu, tınlayan bir ses, hatalı yapıştırmanın işaretidir.
Tam bir yapışma yüzeyi elde etmek için yapıştırıcı, hem zemine hem de seramiğin arkasına ("çift taraflı yapıştırma" veya "tereyağlama" yöntemi) uygulanmalıdır. Özellikle 60x60 cm ve üzeri büyük ebatlı seramiklerde bu yöntem bir zorunluluktur. Yapıştırıcı, taraklı mala ile tek yönde, düz çizgiler halinde çekilmelidir. Dairesel hareketlerle sürülen yapıştırıcı, hava kabarcıklarının içeride hapsolmasına ve boşluklar oluşmasına neden olur.
5. Lazer ile Derzlerin Birbirini Takip Etmesinin Sağlanması
Derz çizgileri, bir seramik kaplamanın geometrisini ve düzenini ortaya koyan en önemli estetik unsurdur. Bu çizgilerdeki en ufak bir kayma veya eğrilik bile, profesyonel olmayan bir işçiliği anında ele verir. Göz, bu çizgileri bir kılavuz olarak takip eder ve projenin genelindeki simetriyi veya kusuru bu çizgiler sayesinde algılar. Bu nedenle derzlerin bir duvarın başından sonuna kadar bıçak sırtı gibi düz gitmesi hedeflenir.
Geleneksel ip ve çırpı ipi yöntemleri yerini artık lazer terazilere bırakmıştır. Lazer terazi, duvar veya zemin boyunca mükemmel derecede düz bir ışık hattı yansıtarak şaşmaz bir kılavuz oluşturur. İlk sıra seramik bu lazer hattına göre döşendiğinde, sonraki tüm sıraların da bu düzeni takip etmesi garanti altına alınır. Bu modern alet, özellikle büyük ve uzun alanlarda insan hatasını ortadan kaldırarak kusursuz derz takibi sağlar.
6. Yüzey Düzgünlüğü İçin Seramik Takozu ve Terazi Kullanımı
Seramik seviyeleme sistemleri (halk arasında seramik takozu veya klipsi), özellikle büyük ebatlı seramiklerin döşenmesinde devrim yaratmıştır. Bu sistemler, yan yana konulan iki seramiğin yüzeylerini, yapıştırıcı kuruyana kadar birebir aynı seviyede kilitlemeye yarar. Böylece daha önce bahsettiğimiz ve en büyük işçilik hatalarından biri olan "lippage" (kot farkı) tamamen önlenmiş olur. Sonuç, cam gibi pürüzsüz ve tamamen düz bir yüzeydir.
Bu takozlar, ustanın sürekli olarak su terazisi ile yaptığı genel kontrole ek bir güvence sağlar. Terazi, genel eğimi ve doğrultuyu kontrol ederken, seviyeleme takozları her bir seramiğin komşusuyla olan ilişkisini mikron düzeyinde ayarlar. Bu iki aracın birlikte kullanımı, hem genel hem de noktasal yüzey düzgünlüğünü garanti altına alarak profesyonel bir sonuç ortaya çıkarır.
7. Süzgeç Olan Zeminlerde Eğimin Doğru Verilmesi
Banyo, duş alanı, hamam veya balkon gibi süzgeç bulunan ıslak zeminlerde, suyun kendi kendine süzgece doğru akması hayati önem taşır. Bu akışı sağlamak için zemine bilinçli olarak bir eğim (meyil) verilir. Eğer bu eğim yanlış hesaplanırsa veya hiç verilmezse, su zeminde birikerek göllenme yapar. Bu durum, kayma riskini artırmanın yanı sıra, zamanla derzlerde küf, yosunlaşma ve lekelenmelere yol açar.
Doğru eğim, seramik yapıştırıcısı ile değil, seramik altındaki tesviye şapı ile verilir. Eğim, süzgecin etrafındaki her noktadan ona doğru, genellikle %1-2 civarında olacak şekilde ayarlanmalıdır. Seramik ustasının görevi, bu önceden hazırlanmış eğimli yüzeyi bozmadan seramikleri döşemektir. Süzgeç etrafındaki seramiklerin suyu doğru yönlendirecek şekilde kesilmesi ve yerleştirilmesi de bu kuralın bir parçasıdır ve büyük bir ustalık gerektirir.
8. Islak Zeminlerde Seramik Altı Su Yalıtımı Yapılması
Toplumdaki en yaygın yanlış kanılardan biri, seramik ve derz dolgusunun su geçirmez olduğudur. Oysa çimento bazlı derz dolguları zamanla kılcal çatlaklar oluşturabilir ve suyun alt katmanlara sızmasına izin verebilir. Seramiğin kendisi suyu geçirmese de, derzler sistemin zayıf halkasıdır. Bu sızıntı, alt katın tavanında lekelenmelere, duvarlarda rutubete ve hatta yapının taşıyıcı sisteminde korozyona yol açabilir.
Bu nedenle, banyo, duş ve teras gibi doğrudan suya maruz kalan tüm ıslak zeminlerde, seramik kaplamasının altına mutlaka su yalıtımı (izolasyon) yapılmalıdır. Genellikle fırça ile sürülen, esnek, çimento veya akrilik bazlı bu yalıtım katmanı, seramiğin altına gizlenmiş bir su geçirmez membran oluşturur. Bu katman, derzlerden sızabilecek her türlü suya karşı son ve en etkili savunma hattıdır ve asla atlanmaması gereken bir kuraldır.