Hayatınızın belki de en önemli finansal kararını vermek üzeresiniz. Yılların birikimi, anılarla dolu bir arsa veya ailenizin geleceği... Hepsi, el sıkışacağınız o tek bir kişinin, yani müteahhidin vizyonuna ve dürüstlüğüne emanet edilecek. Piyasada o kadar çok "yaparız, hallederiz" diyen var ki, insanın aklı karışıyor. Parlak broşürler, tatlı dilli vaatler bir anda sis bulutuna dönüşebilir.

Peki, bu sis bulutunu dağıtıp, gerçekten işinin ehli, sözünün eri olan o doğru insanı nasıl bulacağız? Cevap, doğru soruları sormakta gizli. Ama öyle "Kaç bina bitirdiniz?" gibi ezbere sorulardan bahsetmiyorum. Gelin, bir müteahhidin kimyasını çözecek, niyetini ortaya çıkaracak o can alıcı 7 soruyu birlikte inceleyelim.

1. "Bana bitirdiğiniz ve şu an içinde yaşam olan bir projenizi gezdirebilir misiniz? Mümkünse oradaki ev sahipleriyle bir çay içmek isterim."

Bir müteahhidin en büyük reklamı, parlak ofisi değil, arkasında bıraktığı mutlu insanlardır. Referans listesi istemek kolay, ama o listedeki insanların kapısını çalma teklifi, işin rengini değiştirir.

  • İyi Cevap: "Elbette, ne zaman isterseniz! Hatta Ahmet Bey var, geçen yıl dairesini teslim ettik, özellikle tanışmanızı isterim. İnşaat sürecinde çok kafa yormuştuk beraber, şimdi keyfini sürüyor." Bu cevap, kendine güveni ve şeffaflığı gösterir.

  • Kırmızı Bayrak: "Ya şimdi rahatsız etmeyelim kimseyi...", "Onlar biraz pimpirikliydi, şimdi ne derler bilmem...", "Listeyi vereyim siz ararsınız." gibi kaçamak cevaplar, saklanan bir şeyler olabileceğinin ilk sinyalidir. Unutmayın, yaptığı işten gurur duyan biri, eserini göstermekten asla çekinmez.

2. "Bu projeyi yarıda bırakmayacağınızı neye dayanarak garanti ediyorsunuz? Banka teminat mektubu veya benzeri bir finansal güvence sunuyor musunuz?"

En büyük korku, temeli atılmış ama iskelet halinde kalmış bir inşaattır. "Param bitti, devam edemiyorum" cümlesi, birçok ailenin kâbusu oldu. Bu yüzden müteahhidin sadece inşaat bilgisine değil, finansal gücüne de bakmak zorundasınız.

İngiltere inşaat sektöründe kriz çanları: Dev şirketler bir bir iflas ediyor
İngiltere inşaat sektöründe kriz çanları: Dev şirketler bir bir iflas ediyor
İçeriği Görüntüle
  • İyi Cevap: "Haklı bir endişe. Biz projelerimize başlarken tüm finansal planlamayı yaparız. Sözleşmemize, projenin bitişini garanti altına alan bir banka teminat mektubu veya ipotek maddesi ekleyebiliriz. Bizim için işin bitmesi, sizin kadar önemli."

  • Kırmızı Bayrak: "Abi sen bize güvenmiyor musun?", "Yıllardır bu işi yapıyoruz, bir kere işimiz yarım kalmadı.", "O işler maliyeti çok artırır, gerek yok." gibi güveni ve tecrübeyi kalkan yapan ama somut bir güvence sunmayan cevaplar, ciddi bir riske işaret eder. Güven sözle değil, teminatla olur.

3. "Sözleşmedeki teknik şartnameyi ne kadar detaylandıracağız? Örneğin, kullanılacak prizin markasından parkenin kalınlığına kadar her şeyi en baştan mı belirleyeceğiz?"

"Anahtar teslim" ifadesi çok geneldir. Sizin hayalinizdeki anahtar ile müteahhidin anladığı anahtar farklı olabilir. Şeytan ayrıntıda gizlidir ve inşaatta ayrıntı, paradır.

  • İyi Cevap: "Sözleşmeyi imzalamadan önce tüm detayları içeren bir teknik şartname hazırlayacağız. Markalar, modeller, malzeme kaliteleri... Hepsini tek tek konuşup yazılı hale getireceğiz. Sizin onayınız olmadan hiçbir malzemeyi kullanmayız. Bütçenize göre A, B, C planları bile sunabilirim."

  • Kırmızı Bayrak: "O kadar detaya şimdi girmeyelim, iş başlasın hallederiz.", "Piyasada ne varsa en iyisini kullanırız, merak etmeyin.", "Onlar ince işler, sonra bakarız." Bu cevaplar, inşaat ilerledikçe maliyetleri artırma ve kaliteden ödün verme potansiyeli taşır. Her şey en başta net olmalı.

4. "Şantiyenin başında fiilen kim duracak? Kendi kadrolu, sigortalı ekibiniz mi, yoksa tamamen taşeronlarla mı çalışıyorsunuz?"

İnşaatın kalitesi, şantiyedeki ustanın elinden çıkar. Anlaştığınız müteahhit, işi tamamen başka firmalara (taşeronlara) devredip ortadan kaybolacak mı? Yoksa işin başında duran, sorumluluk alan bir organizasyonu mu var?

  • İyi Cevap: "Şantiyemizin başında tecrübeli şantiye şefimiz Ahmet Usta duracak. Kendisi 15 yıldır bizimle çalışır. Ana kaba işleri kendi kadrolu ekibimizle yaparız. Elektrik, su gibi uzmanlık gerektiren konularda ise yıllardır çalıştığımız, güvendiğimiz taşeronlarımız var ama onların da kontrolü tamamen bizdedir."

  • Kırmızı Bayrak: "Biz işi alıyoruz, gerisini taşeronlar hallediyor.", "Piyasadan usta buluyoruz duruma göre." gibi cevaplar, denetimsiz ve her an değişebilen bir ekip anlamına gelir. Bu da kalite sorunları ve gecikmeler için davetiye çıkarmaktır.

5. "İnşaat sırasında bir anlaşmazlık yaşarsak veya beklenmedik bir sorun çıkarsa çözüm süreciniz nasıl işler? Muhatabımız kim olacak?"

En iyi planlar bile bazen şaşar. Önemli olan, sorun çıktığında karşınızda yapıcı ve ulaşılabilir bir muhatap bulabilmektir. "Patronuna ulaşamıyoruz" klasiğini yaşamak istemezsiniz.

  • İyi Cevap: "Her türlü sorunuz veya talebiniz için ilk muhatabınız ben veya proje sorumlumuz olacak. Haftalık şantiye toplantıları yapar, sizi süreç hakkında bilgilendiririz. Bir anlaşmazlık durumunda oturur, sözleşmemize ve teknik şartnamemize bakar, ortak bir yol buluruz. Amaç üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil."

  • Kırmızı Bayrak: "Sorun olmaz ya, bizde öyle şeyler olmaz.", "Bir sıkıntı olursa bana söylersiniz, hallederiz bir şekilde." gibi belirsiz ve süreci tanımlamayan cevaplar, ilk sorunda telefonlarınıza çıkmayacak bir yapıya işaret ediyor olabilir.

6. "İskân (yapı kullanım izin belgesi) alımını sözleşmede nasıl garanti altına alıyorsunuz? İskân alınana kadar satılamayacak bir daireyi veya teminatı güvence olarak bırakır mısınız?"

Bina biter ama iskanı alınmaz... Türkiye'deki en büyük mağduriyetlerden biridir. İskansız bir bina, hukuken "tamamlanmamış" demektir ve değeri çok daha düşüktür. Bu, bir müteahhidin sorumluluktan kaçtığı en kritik noktadır.

  • İyi Cevap: "İskân bizim namusumuzdur. Sözleşmeye 'iskân alınmadan proje bitmiş sayılmaz' maddesini net bir şekilde ekliyoruz. Hatta iskan alımını garanti etmek için, müteahhide ait dairelerden birinin satış yetkisini iskan alımına kadar size bırakabiliriz. Bu konuda içiniz tamamen rahat olsun."

  • Kırmızı Bayrak: "İskan işleri biraz belediyeye bağlı, uzayabiliyor.", "Biz binayı bitirir teslim ederiz, iskanı sonra takip edersiniz.", "O işler masraflı, fiyata dahil değil." Bu cevapları duyduğunuz an, teşekkür edip masadan kalkın.

7. "Piyasadaki en yüksek kat karşılığı oranını veya en düşük fiyatı vermediğinizi varsayalım. Sizi diğerlerinden farklı kılan, 'işte bu yüzden bizimle çalışmalısınız' dediğiniz şey nedir?"

Bu soru, müteahhidin kendine ve işine olan saygısını ölçer. Herkes en yüksek oranı verenin peşinden koşar, ama unutmayın ki hiçbir müteahhit para kaybetmek için iş yapmaz. Gerçekçi olmayan bir teklif, mutlaka kaliteden, malzemeden veya süreden çalınarak telafi edilecektir.

  • İyi Cevap: "Bizim vaadimiz size en yüksek oranı vermek değil, size söz verdiğimiz kalitede, söz verdiğimiz zamanda, başınız ağrımadan bir ev teslim etmektir. Bizim farkımız kullandığımız malzeme, işçiliğimiz ve işimizin arkasında durmamızdır. Yıllar sonra bile bir sorununuz olduğunda telefonun ucunda bizi bulabilirsiniz. Biz bina değil, komşuluk inşa ederiz."

  • Kırmızı Bayrak: "Ben herkesten fazla veriyorum, daha ne olsun?", "Bizden ucuzu yok piyasada." gibi sadece fiyata odaklanan cevaplar, genellikle kalite ve hizmet konusunda zayıf kalacaklarının bir göstergesidir. Unutmayın, ucuz etin yahnisi tatsız olur.

Doğru müteahhidi seçmek, bir dedektif gibi iz sürmeyi, bir psikolog gibi insan analiz etmeyi ve bir avukat gibi haklarınızı bilmeyi gerektirir. Bu soruları sormaktan asla çekinmeyin. Unutmayın, siz bir lütuf değil, bir hizmet alıyorsunuz. Vereceğiniz cevaplarla sadece bir bina değil, geleceğinizi inşa edecek doğru ortağı bulmanız dileğiyle.