Büyük yıkıma neden olan depremlerin ardından yaraları sarmak amacıyla Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından inşa edilen afet konutlarının satışı ve devri konusu, hak sahibi olan binlerce depremzede için önemli bir soru işareti olmaya devam ediyor. Mevcut düzenlemelere göre, afetzede ailelerin bu konutları kiraya vermesinde bir engel bulunmazken, satış ve devir işlemleri sıkı kurallara bağlanmış durumda.
Depremzedeler için inşa edilen ve hak sahiplerine teslim edilen konutların borcu tamamlanmadan üçüncü şahıslara satışı veya devri mümkün değil. Hak sahipliği sözleşmesini imzalayan bir depremzede, konutun borcu tamamen bitene kadar mülkiyetini bir başkasına yasal olarak devredemez. Bu kural, konutların spekülatif amaçlarla kullanılmasının önüne geçmeyi ve gerçek ihtiyaç sahiplerinin barınma hakkını korumayı amaçlıyor.
Satış İçin Tek Şart Borcun Tamamının Kapatılması
Bir depremzede hak sahibinin konutunu satabilmesinin tek yolu, TOKİ'ye olan tüm borcunu tek seferde ödeyerek kapatmasıdır. Borcun kapatılmasının ardından, hak sahibi tapusunu kendi üzerine alabilir. Tapu tescil işlemi tamamlandıktan sonra ise konutun üçüncü şahıslara satışı konusunda herhangi bir yasal engel kalmamaktadır. Bu süreç tamamlanmadan noter aracılığıyla yapılan "satış vaadi sözleşmesi" gibi anlaşmaların yasal bir geçerliliği bulunmamakta ve bu tür girişimler hem alıcı hem de satıcı için büyük riskler taşımaktadır.
Afetzede Hak Sahipliği Devredilemez
Konuyla ilgili bir diğer önemli husus ise Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından tanınan hak sahipliğinin devredilemez olmasıdır. Yani, bir afetzedenin konut hakkı, konut borcu bitip tapusu alınmadan önce bir başkasına satılamaz veya devredilemez. Bu hak, yalnızca hak sahibinin vefatı durumunda yasal mirasçılarına geçmektedir. Mirasçılar, ölen hak sahibinin borçlarını üstlenerek konut hakkını devralabilirler.