Yığma bina, taşıyıcı sistemi kolonlar ve kirişler (betonarme iskelet) yerine doğrudan yük taşıyan duvarlar üzerine kurulu olan bir yapı türüdür. Bu duvarlar tuğla, taş, briket veya gazbeton gibi malzemelerin harçla birleştirilmesiyle oluşturulur. Türkiye'deki, özellikle eski tarihli, birçok konut bu yapı tekniğiyle inşa edilmiştir. Günümüzde artan yaşam alanı ihtiyacı veya ticari değerlendirme kaygısıyla, bu tür binaların üzerine ek bir kat çıkma fikri sıkça gündeme gelmektedir.

Bu fikir, teknik ve yasal açıdan son derece karmaşık ve riskli bir süreci beraberinde getirir. Yığma yapılar, inşa edildikleri dönemin şartlarına ve belirli bir yük hesabına göre tasarlanmıştır. Bu tasarımın üzerine eklenen her yeni yük, yapının dengesini, dayanımını ve en önemlisi deprem karşısındaki davranışını temelden değiştirir.

Bu nedenle, "Yığma bir bina üzerine kat çıkmak güvenli midir?" sorusunun net cevabı, kapsamlı bir mühendislik analizi yapılmadan "hayır" şeklindedir. Mevcut yapının bu ek yükü taşıyıp taşıyamayacağı, sadece bir inşaat mühendisinin detaylı incelemesi ve statik hesaplamaları sonucunda belli olabilir. Kulaktan dolma bilgilerle veya "bir şey olmaz" yaklaşımıyla atılacak adımlar, telafisi mümkün olmayan felaketlere yol açabilir.

Yığma Binaların Temel Yapısal Zaafları

Yığma binaların yapısal karakteristiği, onların kat ilavesi karşısındaki davranışını doğrudan belirler. Betonarme (iskelet) sistemlerin aksine, yığma yapılarda yükü taşıyan elemanlar duvarların kendisidir. Bu durum, yükün temele kadar kesintisiz bir yüzey boyunca aktarılması anlamına gelir. Bu tasarım, dikey (basınç) yüklere karşı belirli bir dayanım gösterse de, esneklik konusunda ciddi zaaflara sahiptir.

Nitekim "Tarihi Bölgelerdeki Yığma Yapıların Deprem Güvenliği Ön Değerlendirmesi" adlı bir çalışmada, İstanbul’daki tarihi yığma yapıların deprem güvenliği açısından değerlendirilmesi sonucunda şu bulgulara ulaşılmıştır:

“İncelenen yapıların %34’ünde ‘yumuşak kat’ durumu; %22’sinde planda düzensizlik olduğu tespit edilmiştir.” (DergiPark)

Bu, yığma binalarda yapısal durumda zaten başlangıçta bazı zayıflıkların yaygın olduğunu göstermektedir.

Yigma Konut

Özellikle deprem gibi yatay yükler altında, yığma duvarlar rijit (sert) davrandıkları için esneyemezler ve enerjiyi sönümleyemezler. Bunun yerine çatlayarak veya dağılarak ani göçme riski taşırlar. Binanın üzerine eklenen yeni bir kat, yapının toplam ağırlığını (zati yük) ve kullanım yüklerini (hareketli yük) artırır. Bu artış, deprem anında yapıya etkiyecek yatay kuvvetlerin de katlanarak artması demektir. Yani bina, hem taşıması gereken dikey yük hem de karşılaması gereken yatay deprem yükü açısından çok daha savunmasız hale gelir.

Kat İlavesinin Getirdiği Başlıca Mühendislik Riskleri

Bir yığma binaya ek kat çıkılmak istendiğinde, mühendislerin ilk baktığı yer mevcut duvarlar değil, temellerdir. Binanın temeli, sadece mevcut katların ağırlığını değil, aynı zamanda kar, rüzgar ve deprem yüklerini de güvenle toprağa (zemine) aktarmak zorundadır. Ek bir kat, temel üzerine binen toplam yükü %25 ila %50 oranında artırabilir. Eğer temel bu yeni yükü karşılayacak kapasitede tasarlanmadıysa (ki genelde tasarlanmamıştır), zeminde farklı oturmalar, temelde ve duvarlarda ciddi yapısal çatlaklar meydana gelebilir.

Başka bir "KADIKÖY (İSTANBUL)’DE YIĞMA BİR BİNANIN DEPREM RİSKİNİN BELİRLENMESİ" çalışmasında, yığma yapılarla ilgili olarak “kat sayısının fazla olması” bir risk unsuru olarak sayılmıştır:

“Deprem bölgelerinde müsaade edilen kat sayısından fazla kat yapılması … yığma yapılarda risk unsurudur.” (DergiPark)

Bu bulgu, doğrudan “ek kat” fikrinin oluşturduğu mühendislik riskini desteklemektedir.

İkinci büyük risk, mevcut taşıyıcı duvarların durumudur. Yıllar içinde yorulmuş, belki mikro çatlaklar oluşturmuş, harç kalitesi düşmüş eski duvarların üzerine yeni bir katın ağırlığını bindirmek, bu duvarların basınç altında ezilme veya devrilme riskini doğurur. Yeni katın eski yapıyla "bütünleşik" çalışması çok zordur. Yeni ve eski yapı elemanlarının farklı oturması veya depremde farklı salınması ("çekiçleme etkisi"), bağlantı noktalarında kırılmalara ve yapının beklenmedik bir şekilde davranmasına neden olur.

Yigma Tas Bina

Yasal Süreç ve Yönetmelik Zorunlulukları

Bir binaya kat çıkmak, yasal olarak "esaslı tadilat" kategorisine girer ve mutlaka ilgili belediyeden alınacak inşaat ruhsatına tabidir. Bu ruhsatı alabilmek için, mevcut binanın "Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik" (veya güncel ilgili yönetmelikler) çerçevesinde bir "Performans Analizi" yapılması şarttır. Bir yapı denetim firması veya yetkili mühendislik bürosu, binadan karot (beton örneği), tuğla ve harç örnekleri alır, temeli inceleyerek zemin etüdü yapar.

Bu analiz sonucunda bir "Statik Rapor" hazırlanır. Bu rapor, binanın mevcut haliyle bile riskli olup olmadığını, değilse ek kat yükünü kaldırıp kaldıramayacağını bilimsel verilerle ortaya koyar. Çoğu durumda, eski yığma binalar mevcut haliyle bile deprem yönetmeliğinin minimum şartlarını sağlamakta zorlanır. Bu durumda kat çıkmak bir yana, mevcut binanın acilen güçlendirilmesi gerekebilir. Kat ilavesi, bina önce detaylı bir projeyle güçlendirilir ve bu güçlendirmenin maliyeti karşılanırsa teorik olarak mümkün olabilir.

Güçlendirme Senaryoları ve Hafif Yapı Çözümleri

Eğer yapılan analizler sonucunda mevcut temelin ve duvarların belirli bir seviyeye kadar yeterli olduğu veya güçlendirilebileceği tespit edilirse, kat ilavesi gündeme gelebilir. Bu durumda bile, yeni katın binaya en az yükü getirecek şekilde tasarlanması şarttır. Betonarme (ağır) bir kat yerine, hafif çelik konstrüksiyon sistemler tercih edilir. Çelik, hem daha hafif olması hem de esnek bir yapı malzemesi olması nedeniyle yığma yapının deprem davranışını daha az olumsuz etkiler.

Bununla birlikte, bu senaryo kapsamlı bir temel ve duvar güçlendirmesi gerektirir. Temellerin "mantolama" veya ek "radye temel" uygulamalarıyla genişletilmesi, mevcut duvarların çelik gergiler, karbon fiber (FRP) sargılama veya püskürtme beton (shotcrete) ile güçlendirilmesi gerekebilir. Bu işlemler, yeni bir bina inşa etmekten daha maliyetli ve meşakkatli hale gelebilir.

Asansör Zorunluluğu Hangi Binalarda Vardır?
Asansör Zorunluluğu Hangi Binalarda Vardır?
İçeriği Görüntüle

Risk Almaya Değer mi?

Yığma bir bina üzerine kat çıkmak, teknik olarak imkansız olmasa da, mühendislik açısından son derece riskli, yasal olarak çok zorlu ve maliyet açısından verimsiz bir girişimdir. Yapının temeli, zemini ve mevcut duvarları, bu ek yükü kaldırabilecek kapasitede değilse, atılacak yanlış bir adım doğrudan can güvenliğini tehdit eder.

Bu tür bir düşünceniz varsa, atmanız gereken ilk ve tek adım, bir "usta" veya "müteahhit" ile değil, doğrudan lisanslı bir inşaat mühendisi (statik uzmanı) ile iletişime geçmektir. Yapılacak kapsamlı bir yapısal analiz ve performans raporu, size en doğru ve güvenli cevabı verecektir. Çoğu durumda cevap, bu riskin alınmaması gerektiği yönünde olacaktır.