Çatı sistemleri, bir yapıyı dış etkenlerden koruyan en temel kalkanlardan biridir. Bu sistemin en kritik bileşenlerinden olan gizli dereler, estetik bir görünüm sunarken suyun yapıdan güvenli bir şekilde uzaklaştırılmasını sağlar. Ancak gizli dere imalatında yapılan küçük bir hata bile, zamanla büyük ve maliyetli su kaçağı problemlerine, korozyona ve yapısal hasarlara yol açabilir. Uzun ömürlü, sorunsuz ve sağlıklı bir çatı için su tahliye sisteminin doğru projelendirilmesi ve titizlikle uygulanması şarttır. İşte bu süreçte su kaçaklarını kalıcı olarak önlemek için mutlaka dikkat edilmesi gereken 4 kritik detay:
1. Dere Genişliği ve Yüksekliği: Doğru Kapasite, Güvenli Akış
Gizli derenin su tahliye kapasitesi, bulunduğu bölgenin anlık ve şiddetli yağış miktarları göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Projede belirtilen genişlik ve yükseklik ölçülerine sadık kalmak, en yoğun yağmurda bile suyun çatıdan taşmasını veya birikmesini engeller. Örneğin, 40 cm genişlik ve 25 cm yükseklik gibi yeterli bir hacim, suyun güvenli bir şekilde toplanıp tahliye kanallarına yönlendirilmesi için gerekli alanı sağlar. Bu ölçülerden taviz vermek, sistemin kapasitesini aşan yağışlarda suyu geri teptirebilir ve istenmeyen sızıntılara neden olabilir.

2. Yeterli Eğim: Suyun En Büyük Düşmanı Durgunluktur!
Belki de gizli dere uygulamalarındaki en hayati detay, doğru eğimin verilmesidir. Suyun dere içinde beklemeden, birikme yapmadan ve hızla su giderlerine ulaşması gerekir. Bunun için ideal eğim oranı %1 ile %2 arasında olmalıdır; ancak hiçbir koşulda minimum %0.5'in altına düşülmemelidir. Örneğin, şantiye uygulamasında tercih edilen %1.5'luk bir meyil şapı, suyun doğal akışını mükemmel bir şekilde destekler. Eğim olmayan veya yetersiz olan derelerde biriken su, yosunlaşmaya, malzeme ömrünün kısalmasına ve en ufak bir zafiyette bile yapı içine sızmaya davetiye çıkarır.

3. Pah Uygulaması: Keskin Köşeleri Ortadan Kaldırın
Su yalıtımının en zayıf halkaları, genellikle yatay ve düşey düzlemlerin birleştiği keskin köşelerdir. Bu 90 derecelik birleşim noktaları, zamanla yapısal hareketler veya malzeme gerilmeleri nedeniyle çatlamaya ve su sızdırmaya en müsait alanlardır. Bunu önlemek için, derenin duvar ve taban birleşim hatları boyunca yapısal tamir harcı ile pah (eğimli bir geçiş) yapılmalıdır. Şantiyede R4 sınıfı gibi yüksek mukavemetli bir yapısal tamir harcının boydan boya uygulanması, bu kritik bölgelerde yekpare ve dayanıklı bir yüzey oluşturur. Pah uygulaması, üzerine gelecek su yalıtım katmanının köşe noktalarında zayıflamasını engelleyerek sistemin bütünlüğünü korur.

4. UV Dayanımlı Su Yalıtımı: Güneşe ve Suya Karşı Tam Koruma
Gizli dereler, suyun yanı sıra güneşin zararlı UV ışınlarına da doğrudan maruz kalır. Bu nedenle kullanılacak su yalıtım malzemesinin hem esnek yapıda olması hem de UV dayanımına sahip olması kritik öneme sahiptir. Derenin tamamı, birleşim yerlerini de kapsayacak şekilde, donatı filesi ile güçlendirilmiş, esnek ve UV dayanımlı bir su yalıtım malzemesi ile kaplanmalıdır. Uygulamada tercih edilen fileli ve çift kat uygulama yöntemi, malzemenin mekanik direncini artırır ve olası darbelere veya genleşmelere karşı üst düzey bir koruma kalkanı oluşturur. Bu katman, derenin adeta zırhı görevi görerek suyun yapıya nüfuz etmesini imkansız hale getirir.
Tüm bu adımlar tamamlandıktan sonra, özellikle sac kenet çatı sistemlerinde son katman olarak sac kaplama yapılarak imalat sonlandırılabilir.




